İnsanlar evrendeki tek zeki canlı olabilir mi?

HABER MERKEZİ

Oluşturulma tarihi: 08 Ekim 2025 17:29

Kopernik Prensibi’ne göre Dünya ve insanlık evrende ayrıcalıklı bir konuma sahip değildir. Bu görüş, “Dünya normal bir gezegendir, dolayısıyla evrenin başka yerlerinde de yaşam vardır” düşüncesinin temelini oluşturmaktadır. Ancak Columbia Üniversitesi’nden Prof. David Kipping’in yeni çalışması bu bakış açısını ciddi şekilde sorguluyor.

Bugüne kadar yapılan binlerce ötegezegen keşfi, yaşanabilir bölgede, özellikle de kırmızı cüce yıldızların çevresinde kayalık dünyaların varlığını ortaya çıkardı. Evrendeki yıldızların %80’ini oluşturan bu M tipi yıldızların yaşam arayışındaki en güçlü adaylar olduğu düşünülüyordu.

Ancak Kipping, “kırmızı gökyüzü paradoksu” olarak adlandırdığı çelişkiye dikkat çekiyor: yıldızımız bir kırmızı cüce değil, nadir bulunan bir G tipi yıldızdır. Peki kırmızı cüceler bu kadar yaygınsa neden onların etrafında değiliz?

EVRENİN ZAMANI BİLE TUHAF

Bir diğer şaşırtıcı nokta ise zamanlamadır. Evrenin ömrünün yaklaşık 10 trilyon yıl olması bekleniyor. Ancak üzerinden yalnızca 13,8 milyar yıl geçtikten sonra bu “yıldızlı dönem”in ilk %0,1’lik kısmında bulunuyoruz. Harvard’dan Avi Loeb’in daha önce öne sürdüğü gibi insanlık, evrenin “ilk” ev sahiplerinden biri olabilir.

Kipping bu iki ihtimali istatistiksel olarak değerlendirdi ve ilginç bir sonuç elde etti: İnsanlığın burada oluşmasının tamamen tesadüf olması ihtimali 1600’de 1. Yani bilimsel kriterlere göre tesadüfün açıklanması neredeyse imkansız.

Profesör iki çözüm öneriyor:

1. Gezegenlerin yaşamı destekleyebileceği süre sınırlı olabilir.

2. Belirli bir kütlenin (0,34 güneş kütlesi ve altı) altındaki yıldızlar gözlemevlerinin ortaya çıkması için uygun değildir.

İkinci senaryonun istatistiksel olarak çok daha güçlü olduğunu belirten Kipping, şunları söyledi: “Evrendeki yıldızların yaklaşık üçte ikisi bu kategoriye giriyor. Bu da kırmızı cücelerde yaşam olasılığını ciddi şekilde zayıflatıyor.”

SETI BİLDİRİMİ: “GÜNEŞ SİMÜLATÖRLERİNE ODAKLANIN”

Bugün, Dünya’nın 50 ışıkyılı yakınında 30’dan fazla kayalık dış gezegenin olduğu biliniyor ve bunların 28’i kırmızı cüce yıldız sistemlerinde bulunuyor. Ancak Kipping’in analizine göre bu sistemler beklendiği kadar umut verici değil.

“SETI’nin kırmızı cüceleri gözlemlemeyi tamamen bırakması gerektiğini söylemiyorum ama G tipi yıldızlara çok daha fazla öncelik verilmeli” diyen Kipping, 2040 yılında fırlatılması planlanan Habitable Worlds Gözlemevi teleskopunun bu konuda büyük bir oyun değiştirici olacağına dikkat çekti.

SAGAN’IN UYARISI GEÇERLİ

Ünlü gökbilimci Carl Sagan yıllar önce şöyle demişti: “Kanıtın yokluğu, yokluğun kanıtı değildir.” Kipping’in çalışması bu iddiayı çürütmüyor ancak insanlığın önceden düşünülenden daha “istisnai” olabileceğini güçlü verilerle ortaya koyuyor.